nutuk ayrıntılı özet

23:39
Atatürk’ün bizzat kendisi tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15 -20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara’da toplanan İkinci Kurultayı’nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan Nutuk, ülkemizin parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, İstiklâl Savaşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatır. Atatürk bu konuşmasında, her konuyu ayrıntılı olarak açıklamakta ve belgelere dayandırmaktadır.
Nutuk, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs 1919 ile başlamaktadır. Atatürk bu bölümde ülkenin genel durumu ve görünüşü hakkında bilgiler vermektedir. Daha sonra da, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde kurulan millî cemiyetlerden, bu cemiyetlerin kuruluş amaçları ve siyasi hedeflerinden bahsetmektedir. Bunun yanı sıra mili varlığa düşman cemiyetler hakkında da bilgiler verilmektedir. Memleketin durumu bu şekilde özetlendikten sonra ordunun durumu da özetlenmektedir. Bu durum ve şartlar altında, kurtuluş için ortaya üç seçenek çıkmıştır. Bular; İngiliz himayesini istemek, Amerikan mandasını istemek ve bölgesel kurtuluş çarelerine başvurmaktır. Bu noktada Atatürk kendi kararını ise şöyle açıklamaktadır: “Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.”


Atatürk daha sonra Samsun’a çıkışını ve kongreler sürecini ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Samsun’a çıktıktan bir ay sonra İstanbul’a geri çağrılır ama bu talimata uymaz. 21-22 Haziran 1919 tarihlerinde yazdığı Amasya Genelgesi yayımlanır. Genelgede, “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.”, “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” gibi çok önemli maddeler vardır. Sivas ve Erzurum Kongrelerinin toplanmasına karar verilir. Atatürk 8 Temmuz 1919’da Harbiye Nezaretine bir telgraf çeker ve askerlikten ayrıldığını Padişah’a bildirir. 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi toplanır. 14 gün süren çalışmalar sonucunda bildiri yayımlanır. Buna göre; Millî sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz.” Erzurum Kongresinin tamamlanmasından sonra Sivas Kongresi hazırlıklarına başlanır. 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi açılır. Kurultaylar devam ederken, İstanbul hükümetinin kendisi ve arkadaşları için aldığı ölüm kararının, çeşitli gazeteciler tarafından Amerikan mandasının teklifinin, kendisine karşı suikast girişiminde bulunulan Ali Galip olayının, İstanbul hükümeti ile ilişkilerin tamamen kesilmesinin ve tüm bunların, ülkeyi kurtarmak için yapılan bir direnişe karşı açılmış savaşlar olduğunu anlatmaktadır. Ülke içinde padişah ve işgal güçleri tarafından yapılan telkinler sonucu çıkan isyanlar, Ulu Önder Atatürk’e düzenli ordu kurmanın gerekliliğini hissettirmiş ve bu konuda gerekli hazırlıklar yapılmıştır.

Atatürk daha sonra ise, İstanbul Hükümeti ile ilişkileri ve Meclis-i Mebusan toplantıları ile ilgili ayrıntılar vermektedir. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine yeni hükümetin Ankara’da kurulması kararı alınır. Atatürk bu bölümde meclisin toplanması hazırlıkları ve milletvekili seçimleri ile ilgili bilgiler aktarmaktadır. 23 Nisan 1920’de TBMM açılır ve meclis başkanlığına Mustafa Kemal seçilir. Büyük Millet Meclisi, bakanların seçimi ile ilgili 2 Mayıs 1920 tarihli kanunla, Genelkurmay işlerini de yürütmek üzere, Büyük Millet Meclisi’nde 11 bakanlı bir Bakanlar Kurulu meydana getirir. Genelkurmay Başkanlığına İsmet İnönü, Millî Savunma Bakanlığına ise Fevzi Paşa (Çakmak) atanır. Ayrıca Meclis tarafından 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniye Kanunu kabul edilir ve İstiklal Mahkemeleri kurulur.
Atatürk daha sonra iç isyanlardan bahsetmektedir. Bu ayaklanmaların başlıcaları; Anzavur ve Düzce İsyanları, Hilafet Ordusu, Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan ile Konya isyanlarıdır. Atatürk bu isyanlar hakkında ayrıntılı bilgiler vermektedir. Bu ayaklanmalar, ulusal kurtuluş mücadelesinde en önemli sorunlardan biri olmuştur. Bu arada, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’nin, dışişleri konularında verdiği ilk karar, Moskova’ya bir heyet gönderilmesi olmuştur. Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey başkanlığındaki heyet 11 Mayıs 1920’de Moskova’ya hareket etmiştir. İç isyanları fırsat bilen Yunanlılar 22 Haziran’da ilk taarruzlarını gerçekleştirirler. Bu taarruzda millî cephelerin bozulması Mecliste bir sert eleştirilere neden olur. Atatürk bu eleştiriler hakkında da ayrıntılı bilgiler vermektedir.
Ulu önder Atatürk, batıdaki durum hakkında bilgi verdikten sonra, doğudaki gelişmeleri aktarmaktadır. Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Ermeniler, gerek Ermenistan içinde, gerek sınıra yakın yerlerde, Türkleri toplu olarak öldürüyorlardı. 1920 yılında Ermeni zulümlerinin artması üzerine, Ermenistan seferine karar verilir. 9 Haziran 1920’de, Doğu bölgesinde geçici seferberlik ilân edilir ve Kâzım Karabekir Paşa Doğu Cephesi Komutanlığına getirilir. Millî Hükümetin imzaladığı ilk antlaşma olan Gümrü Antlaşması ile Ermenistan, Osmanlı Devletinin 1877 yılında kaybettiği kaybettiği yerleri terk eder.
Atatürk, iç isyanları ve doğudaki gelişmeleri anlattıktan sonra da, düzenli orduya geçme, İstanbul Hükümetinin Ankara ile temas arayışlarından bahsetmektedir. Daha sonra da batı cephesindeki gelişmeleri anlatır. 6 Ocak 1921’de Yunan Ordusu taarruza geçer. İsmet İnönü komutasındaki ordumuz, Yunanlıları karşılar ve bozguna uğratır. Bu muharebe tarihimize Birinci İnönü Zaferi olarak geçer.Birinci İnönü Zaferinin ardından 27 Şubat-12 Mart 1921 tarihleri arasında Londra Konferansı yapılır. Görüşmelere Ankara Hükümeti de davet edilir. Fakat görüşmelerden bir sonuç çıkmaz. İtilaf Devletleri, delege heyetimiz vasıtasıyla yaptıkları tekliflerin cevabını almayı beklemeden, daha delegelerimiz yolda iken, Yunanlılar bütün ordusuyla ve bütün cephelerimize karşı 23 Mart 1921’de taarruza geçtiler. İsmet Paşa 31 Mart günü karşı taarruza geçti ve düşmanı yenerek geri püskürttü. Bu zafer tarihimize İkinci İnönü Zaferi olarak yazılır. Atatürk daha sonra, Sakarya Meydan Muharebesi öncesi her iki tarafın durumları hakkında bilgi verir.Bazı milletvekillerinin teklifi ile Büyük Millet Meclisi Atatürk’ü başkomutanlığa getirir ve Atatürk 4 Ağustos 1921’de başkomutanlığı kabul ettiğini açıklar. Başkomutan Atatürk, milleti topyekûn savaşa dahil etmek ve orduyu en iyi şekilde savaşa hazırlamak için 7-8 Ağustos 1921 tarihinde Tekâlif-i Milliye Emri altında bir tebliğ yayınlar. 23 Ağustos 1921’de Yunan Ordusu taarruza geçer. Sakarya Meydan Muharebesi 13 Eylül 1921’de sona erer ve Yunan Ordusu geri çekilir. Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi Atatürk’e Mareşal ve Gazi ünvanı verir. Sakarya Zaferinin bir olumlu sonucu da 20 Ekim 1921’de Fransızlarla Ankara Anlaşmasının imzalanmasıdır. Sakarya Meydan Muharebesinin ardından hazırlıkların tamamlanması ile 26 Ağustos 1922’de Atatürk genel taarruz emrini verir. 9 Eylül 1922’de Yunan Ordusu İzmir’de denize dökülür. 11 Ekim 1922’de de Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalanır.Başkomutanlık Zaferinin ardından Lozan Barış Konferansı yapılır. Bu arada 1 Kasım 1922 tarihinde kabul edilen bir kanunla saltanat ve hilafet birbirinden ayrılır ve saltanatlık kaldırılır. Lozan görüşmeleri 21 Kasım 1922’de başlar, Türk Heyetine İsmet Paşa başkanlık etmektedir. Bu görüşmeler sırasında Halk Partisi kurulur. Partinin adına daha sonra Cumhuriyet kelimesi de eklenir ve Cumhuriyet Halk Partisi adını alır. Lozan Barış Anlaşması 24 Temmuz 1923’de imzalanır ve 24 Ağustos 1923’de meclis tarafından onaylanır. Atatürk bu bölümde anlaşmaya yönelik eleştirileri de yanıtlamaktadır. 13 Ekim 1923 tarihinde kabul edilen bir kanunla Türkiye Devletinin başkenti Ankara olur.
29 Ekim 1923 tarihinde “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlar altında Cumhuriyet ilan edilir. Cumhuriyetin ilanının ardından da Hilafet kaldırılır. Atatürk bu bölümde bu konularda ayrıntılı bilgiler verdikten sonra, cumhuriyete ve kendisine karşı düzenlenen komplo hareketlerini de ayrıntılı olarak açıklamaktadır. Ulu Önder, son bölümde cumhuriyeti Türk Gençliğine emanet etmektedir.
Biz burada Nutuk’ta Atatürk tarafından anlatılan olayları ana hatlarıyla vermeye çalıştık. Ama Atatürk konuşmasında bu olayları en ince ayrıntılarına kadar açıklamış ve belgelerle desteklemiştir.

0 yorum:

SON KONULAR

 
Footer'ı Göster
Dostlar
KomediSizsiniz